Turkiye’de Internet Konferansi 17-18 Kasim 1995 BILKENT UNIVERSITESI-ANKARA GLOBALLESME ve INTERNET ORNEGI Yrd.Doc.Dr. Vehbi BAYHAN Inonu Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi Sosyoloji Bolumu Ogretim Uyesi Tel : 0-422-341 00 10 (5 hat) Fax: 0-422-341 00 34 E-Mail : INONU 01 @ VM 3090.EGE.EDU.TR GIRIS Genel bir cercevede ve sosyal tarih surecinde tarim toplumu ve sanayi toplumu yapilanmalarindan sonra; 21.yuzyilin esiginde, toplumlar ve kulturler cok hizli bir degisim ve donusum temelinde yeni bir yapilanma surecine girmektedirler. Yeni gelen cag “enformasyon cagi” ve yeni yapilanan toplum da “enformasyon toplumu” olarak nitelendirilmektedir. “Enformasyon Toplumu” kavrami Turkce’de “Bilgi Toplumu” ya da “Bilisim Toplumu” olarak da adlandirilmaktadir. Ancak, bilgi sadece cagimiza ozgu degildir ve insanlik tarihi bir bakima da bilginin tarihidir. Mesela, Antikite’de felsefe, Roma’da hukuk, Ortacag Avrupasi’nda din, sanayi toplumlarinda teknik, gunumuzde de bilimsel ve teknolojik bilgi hâkim bilgi turu olarak gorulmektedir. Dolayisiyla, “Bilgi Cagi” ve “Bilgi Toplumu” terimlerindeki “bilgi” kelimesiyle vurgulamak istenen, bilginin gunumuzde hizli bir bicimde cogalmasi ve yayilmasidir. Bu anlamda, bilginin bu ozelligini “enformasyon” kelimesi daha iyi tasvir etmektedir. Gunumuzde alabildigine gelismekte olan “iletisim” teknikleri sayesinde her turlu bilgi suratle cok genis insan kitlelerine ulastirilabilmekte, besme, tekduze insan ve kultur olusturma anlaminda degil, cesitlilik temelinde kulturlerin karsilikli etilesimi cercevesinde daha fonksiyonel ve daha insanî olani icermesi anlamindadir. Enformasyon Toplumunun Yapisi Ikibin yilina bes kala, enformasyon cagina donusumun ve enformasyon toplumu yapilanmasinin temelinde yer alan; bilginin uretilmesi, depolanmasi, saklanmasi, iletilmesi, islenmesi, kullanilmasi ve aninda erisilmesinde bilgisayar temelli enformasyon teknolojileri merkezi bir rol oynamaktadir. “Cagimiz insanin cevresi, elektronik teknolojinin bir zirhiyla birlikte gelismektedir. Hem uygulanabilir bir alet hem de kulturel bir ikon olarak bilgisayar, enformasyon toplumunun bir sembolu haline gelmistir.” (Schement ve Lievrouw; 1987:4). Sanayilesmenin ileri asamalarinda uretim, otomatik makinalar ve bilgisayarlarla otomasyona gecmistir. Dolayisiyla, insanin emegine duyulan ihtiyac azalmistir. Otomasyon ile uretimde calisan insan, giderek bir koordinasyon gorevi ustlenmektedir. Uretim, insanin el emeginden cok makinalari kullanmada karar verme ve uygulama islevi ile bilgili olmayi gerektiren bir yapiya gecmektedir. Otomasyon uretimi ile insanlarin serbest zamanlari cogalmaktadir. Onemli olan bu serbest zamanlari verimli kullanarak, hayat alanlarini daha yasanilir kilmak icin yeni gelismeler saglayabilmektir. Bu baglamda, acaba insan elestirel bir zihniyet kazanarak, zihinsel aktivitelerini gelistirip, daha iyi bir dogal ve sosyo-kulturel cevre olusturma faaliyeti mi gelistirecek ? Yoksa, tum serbest zamanini teknoloji karsisinda pasif ve izleyici bir konumda mi gecirecek ? (Bayhan, 1992:195). Eger insan kendi yarattigi teknolojinin hakimiyetine girerse kendisine, cevresine, insanlara, dunyaya yabancilasmis demektir. Dolayisiyla, George Orwell’in 1984 romaninda betimledigi, “Buyuk Birader” tasarimiyla teknolojinin kullanilarak insanin kole yapildigi bir anomik duruma dusmesi kacinilmaz olacaktir. (Bayhan, 1995:123). Enformasyon toplumunu karakterize eden ozellikler enformasyon toplumu model ve teorileri cercevesinde genel olarak su bicimde ozetlenebilir:- Enformasyon toplumunda “beyaz yakali” isgorenlerin sayisi “mavi yakali” isgorenlere oranla daha fazladir, dolayisiyla enformasyon toplumunda hizmetler sektorunde calisanlarin orani, tarim ve sanayi sektorlerindeki istihdama gore cok fazladir;- Bilgi birikimi, ozellikle gelisme ve kalkinmanin temelinde bulunan teknolojik bilgi, teorik bilginin kodlanmasi ile daha da artarak gelismektedir.- Ekonomik ve toplumsal mekanizmalarin islenmesinde, sistem analizi ve karar alma teori yaklasimlarini ifade eden “entellektuel teknoloji” onem arzeder. (Daniel Bell, The Coming of Post-Industrial Society, 1973’ten aktaran; Ugur, 1986:20-23).- Enformasyon toplumunda, teknolojik kesif ve teknoloji hakimiyeti gelecegi belirler.- Tarim toplumunda ana kaynak toprak, sanayi toplumunda makine, enformasyon toplumunda ise bilgidir. Dolayisiyla, tarim toplumunda guc kaynaklari toprak sahiplerinde ve askerlerde, sanayi toplumlarinda dolayli da olsa is adamlarinda, enformasyon toplumunda ise universite ve arastirma kurumlarindadir. (Daniel Bell, The Coming of Post-Industrial Society, 1973’ten aktaran; Poloma, 1979:248-251).- Enformasyon toplumunun ortaya cikisinda, bilimsel bilginin uretilme ve iletilmesinde, bilgisayar ve iletisim tekniklerinin fonksiyonu onemlidir. Bu anlamda, telefon ve bilgisayar sistemlerinin iciceligi, kablolu televizyonun cok sayida kanal ve cesitli kullanim alani saglamasi, veri bankalarinin ortaya cikisi ve bilgisayar destekli egitimin etkinligi onem arzeder. (Daniel Bell, “The Social Framework of the Post Industrial Society, 1979’dan aktaran; Ugur, 1986:27-28).- Enformasyon toplumu, bugunku sanayi toplumundan butunuyle farkli yeni bir toplum bicimidir. Zira, sanayi toplumunda temel itici guc maddi degerlerin uretilmesi oldugu halde, enformasyon toplumunda temel itici guc, enformatik degerlerin uretilmesidir. Bundan onceki teknik yenilikler, oncelikle maddi uretim gucunu artirmaya yonelikti. Gelecegin enformasyon toplumu ise, yepyeni bir cercevede insa edilecektir. Bu cerceve, bilgisayar-iletisim teknolojisi tarafindan cizilmektedir.- Enformasyon toplumunun gelisme dinamigini bilgisayar teknolojisi yonlendirecektir. Bilgisayar teknolojisi, insanin zihinsel emeginin cercevesini genisletecektir. Enformasyon toplumunda bilgisayarlar, enformatik uretim gucunu olaganustu artirarak; enformasyonun kitle halinde uretilmesine, islenmesine, dagitilmasina, saklanmasina ve tuketilmesine imkân veren enformasyon devrimine yol acmaktadir. - Sanayi toplumu ozel mulkiyete, serbest rekabete ve kâr maksimizasyonuna dayandigi halde, enformasyon toplumunda belirleyici olan teknolojik alt yapidir. Bu alt yapida onemli olan, maddi sermaye degil, bilgi-enformasyon agirlikli beseri kaynaklardir. (Yoneji Masuda, Plan for an Information Society, 1983’den aktaran; Avci, 1990:74-75).- Sanayi toplumunda merkezi bir iktidarin etrafinda, sosyal siniflarin hiyerarsik olusturduklari iliskiler agi vardir. Ancak enformasyon toplumunda ise, iktidar cok merkezli bir nitelikte ve sosyal orgutlenme hiyerarsik degil; yaygin ve yatay iliskilerle birbirini tamamlayan sosyal kumeler esasina dayanacaktir.- Sanayi toplumlarinin karsilastigi temel problemler de nitelik degistirecektir. Genel olarak sanayi toplumlarinin karsilastiklari uc buyuk problem, iktisadi durgunlugun yol actigi issizlik; uluslararasi sorunlarin yol actigi savaslar; ve her turden diktatorlukler olarak sayilir. Enformasyon toplumlarini bekleyen tehlikeler ise, cok hizli seyreden toplumsal donusumlere ayak uyduramamaktan kaynaklanan gelecek korkusu; bireysel ve orgutlu terorun yayginlasmasi; ozel hayatin mahremiyetine tecavuzlerin artmasi ve ozellikle bireylerin mahremiyetine devletin sinirsiz mudahalesine imkân veren teknolojilerin yayginlasmasi gibi tehlikelerdir.- Sanayi toplumlarinin ileri safhasini, ozellikle dayanikli tuketim maddelerinin kitlesel tuketimi yani “Yuksek Kitle Tuketimi Toplumu” olustururken; Enformasyon toplumunun en ileri safhasini ise, bilgisayarlasma sayesinde herkesin bilgi uretimine katkida bulunabilmesiyle ortaya cikacak olan “Yuksek Kitlesel Bilgi Uretimi Toplumu” safhasi olacaktir.- Sanayi toplumunun manevî dayanagi, insanin ozgurlugu, temel insan haklarina saygi gosterilmesi, bireyin yuceltilmesi, insanlar arasindaki esitsizliklerin giderilmesi gibi ilkelerin on plânda oldugu “Ronesans Ruhu”dur. Buna karsilik enformasyon toplumunun manevi dayanagini, insanin hem beseri cevresi, hem de tabii cevresiyle uyum halinde yasamasini hedef alan global tutum teskil edecektir. (Yoneji Masuda, Plan for an Information Society, 1983’den aktaran; Avci, 1990:78-79). Tum enformasyon toplumu modellerinde, sanayi toplumundan enformasyon toplumuna donusumun belirtisi olarak ekonominin sektorel dagiliminda, faal nufusun buyuk cogunlugunun hizmetler sektorunde calismasi gosterilmektedir. Bu baglamda, ABD’de 1956’larda faal nufus icinde hizmetler sektorunun, imalat sektorunden daha fazla olmasi temel alinarak, ABD’nin enformasyon toplumu surecine girdigi one surulmektedir. Bu cercevede gunumuz verilerine bakarak, Turkiye ile bir karsilastirma yapilirsa; ABD’de 1987 verilerine gore faal nufus, tarim sektorunde \% 3,3; sanayi sektorunde \% 28,5 ve hizmetler sektorunde ise \% 68,2’dir. Turkiye’de ise 1990 verilerine gore faal nufus, tarim sektorunde \% 50,9; sanayi sektorunde \% 13,7; hizmetler sektorunde ise \% 35,4’dur. Dolayisiyla, Turkiye sektorel dagilimda faal nufusunun tarim sektorunde daha fazla olmasi itibariyle bir tarim toplumu gorunumundedir. (Bayhan, 1992:195). Turkiye’deki bu sektorel dagilim 100 yili askin bir gecikmeyle ABD’nin 1870 yillarindaki sektorel dagilim oranina yakindir. (Dura, 1990:69). Kaldiki, enformasyon toplumu olarak nitelendirilen ABD’de hizmetler sektorunun buyuk cogunlugunu da enformasyon agirlikli sektorler olusturmaktadir. Toffler’larin ifadesiyle, ABD’nin en hizli buyuyen ve en onemli sanayileri enformasyon yogun sektorlerdir. Ucuncu Dalga sektoru yalnizca bilgisayar ve elektronik firmalari ile yeni kurulan biyoteknoloji firmalarini degil, ayni zamanda butun sektorlerdeki enformasyon gudumlu ileri imalat isleri ile finans, yazilim, eglence, medya, iletisim, tibbi hizmetler, danismanlik, egitim gibi veri tabanli hizmetleri de kapsamaktadir. Yani, enformasyon sektoru kas calismasindan daha cok zihinsel calismaya dayali butun sektorlerden olusmaktadir. (Toffler, 1995:79). Bu anlamda surekli gelisen ve degisen enformasyon teknolojilerine bagli olan enformasyon soktorunde egitimin surekliligi ve yenilenmesi onem kazanmaktadir.Globallesme ve Enformasyon Teknolojileri 21. yuzyila girerken iletisim araclari ve bilgisayar aglari vasitasiyla ekonomik, siyasal ve kulturel globallesme ya da baska soylemiyle kuresellesme, ulkeleri ve toplumlari etkilemektedir. Uretim, parcalara bolunmekte mesela, bir isletmenin merkezi bir ulkede, uretimin bir bolumu baska bir ulkede, Arastirma-Gelistirme faaliyetleri daha baska bir ulkede yapilabilmektedir. Uretimin bu parcalari arasinda esgudum, iletisim araclari ve bilgisayar aglari ile saglanmaktadir. Ekonomik, sosyal, siyasal ve kulturel globallesmenin diger yapilanmasi, Avrupa Birligi (AB), Karadeniz Ekonomik Isbirligi Bolgesi (KEIB), Avrupa Serbest Mubadele Birligi (EFTA) gibi olusumlar cercevesinde meydana gelmektedir. Siyasal globallesme, Avrupa Guvenlik ve Isbirligi Teskilati (AGIT) olusumunda saglanmaktadir. Kulturel globallesmenin boyutu, uydu yayinlari vasitasiyla medyalarin etkinliginde artmaktadir. Dunyanin her yerinden aninda haberdar olmaktayiz. Ancak, medyalar dizi film, sinema gibi kulturel urunler ureten ulkelerin urunlerini sunmaktadir. Bu yayincilikta kulturel enformasyon uretimini elinde bulunduran hakim ulkelerin “kultur kodlari” ve “kultur modelleri” diger ulkeleri etkilemektedir. (Bayhan, 1992:136-148). Bu baglamda, yabancilasma meydana gelmektedir. Millî kultur kodlari ile yabanci kultur kodlarinin catismasi ve uyumsuzlugu, sosyal ve kulturel hayatta ikilemlere, bunalimlara ve anomik yapilanmalara neden olabilmektedir. (Bayhan, 1995:128). Medyalarda yayinlanan kulturel enformasyon urunleri, ABD kaynakli oldugu icin “Hayat Alanlarinin Amerikanlastirilmasi” surecinden soz edilebilir. (Bayhan, 1992:199). Bu baglamda, hali hazirda (de facto) medyanin sundugu kulturlesme tek tarafli bir olusumdur. Insana cok secenekli kulturel bir dunya sunulmaktadir, ancak gudumlu ve tek boyutlu yapilmis secenekler. Bu anlamda, sunulan secenekler de irreeldir, kurgulanmistir ve taklittir. 21.yuzyila dogru yapilanan “Enformatik Kultur”, kitle kulturunu asan reel kultur degildir. Insanlar yine arabalara binmekte, ayni binalarda yasamaktadirlar, fakat hayatlarina anlam veren imajlar, degerler baska kaynaktan gelmektedir. Bu kaynak da “enformasyon alani”dir. (Bayhan, 1994:445-446). Dolayisiyla, tek boyutlu kultur aktarimi etkisinden kurtulmak icin cozum yolu, her toplumun kendi kulturel kodlarini uretebilmesidir. Iste ancak o zaman, bir toplum baska kulturlerle rekabet edebilecek, diger kulturlerle iletisim ve etkilesime girdiginde de, ihtiyaci olan kulturel kodlari hem alacak hem de kendi kulturel formlarini aktarabilecektir. (Bayhan, 1995:67). Karsilikli enformatik etkilesim ve paylasim icin Internet’in yaygin kullanimi onemli bir gelismeyi saglayacaktir.Globallesme Surecinde Internet Internet tum dunyaya yayilmis irili ufakli 4 milyon kadar bilgisayardan olusan buyuk bir agdir. “Aglar agi” olarak da adlandirilan Internet, temelde kullanicilara hizli, guvenilir iletisim ve insan deneyiminin urunleri olan nesneleri paylasma olanagi verdiginden tum disiplin ve meslek gruplari Internet’i kullanmaktadir. Ilkokul ogrencilerinden, universite ogrencilerine, halk kutuphanelerinden yerel ticaret odalarina, cesitli demokratik kitle orgutleri uyelerine, evinde calisan meslek sahiplerine kadar genis bir yelpazeyi Internet’de bulmak mumkundur. (Akgul, 1995:1). Internet, 1970 sonlarinda Pentagon’un kurdugu bilgisayar aginin, 1986’da ABD’deki ve dunyanin diger bolgelerindeki kurumlara egitim arastirmalari ve ticari amaclar icin acilmasi ve 1990 yilinda da buyuk oranda ticari hale gelmesi sureci ile gelismistir. Internet artik dunyanin dort bir yanindan milyonlarca kisiyi yaklasik 1.000.000 ‘host’ (yonlendirici bilgisayar) araciligiyla birbirine baglamaktadir. Birbirinden ayri yerlerdeki bilgisayarlar icin veri paylasma, akademik arastirmacilar ve sirket arastirmacilariyla devlet yetkilileri arasinda eletronik posta aktarimi mekanizmasi olarak kurulan Internet, su anda sasirtici bir hizmet secenegi sunan buyuk veya kucuk, ticari veya kâr amaci gutmeyen aglari icermektedir. Naisbitt’in ifadesiyle, Internet kullanicilari su anki hizla artmaya devam ederse sayilari 1999 yilinda 300 milyon, 2000 yilinda 750 milyon ve 2001 yilinda ise 1,5 milyar olacak gibi gorunmektedir. Fiyatlarin dusmeye devam etmesiyle birlikte daha fazla kisi Internet’e baglanacaktir. ABD’de Internet’e baglanmayi saglayacak ucuz bir bilgisayar gunumuzde 200 dolar, en modern modem ise 100 dolardir. Dunyadaki yeni liderlerin rolu, anabilgisayardan PC topluluklarina gecisi saglama ve kolaylastirma yolunda gosterdileri cabalar olmalidir. Dolayisiyla, her seyin bir anabilgisayar hukumetten gelmesini beklemektense, milyonlarca insanin fikirleri ve enerjileriyle katilimda bulunacak sekilde ozgurlestirilmeleri inanilmaz bir buyumeyle sonuclanacaktir. (Naisbitt, 1994:32-35). Bu baglamda, gunumuzde ABD’de bolge ve gelir duzeyinden bagimsiz olarak herkese teleomunikasyona katilma olanagi saglanmasi fikri evrensel hizmet kavrami altinda hayata gecmeye baslamaktadir. ABD Baskan Yardimcisi Al Gore, 2000 yilina kadar butun okul, kutuphane ve hastanelerin veri otoyollarina baglanacagini acikladi. Bircok projede telekomunikasyon sirketlerinin kamusal hizmetin finansmanina katilmasi saglanmaktadir. (Dicleli, 1995:7). Kamusal hizmet cercevesinde, California’daki Santa Monica kentinde, tipki banka girislerinde bulunan ATM (bankamatik) istasyonlarina benzer bir bicimde, halkin kolaylikla yararlanabilecegi INTERNET terminalleri kurulmaya baslanmistir. Bunlarin tumu alis-veris merkezlerinde ve yogun insan topluluklarinin bulundugu diger noktalarda yer almakta, ara sokaklardaki eglence yerleri dahil olmak uzere isteyen herkes bu terminalleri kullanarak mahalli idarecilere, yardim tesilâtlarina basvurup sorunlarini aktarabilecektir. Amerikan Tuketiciler Federasyonu’nun arastirma birimi direktoru Mark Gosper, siber-uzay cagina girilmesiyle birlikte gitgide yayginlasan bu PC baglantilarina sahip olanlarla-olmayanlar arasindaki “bilgiyi yakalama farki”ni giderebilmek icin, ellerinde su anda “her derde deva, mucizevi bir ilac olmadigini” soylemektedir. Ancak, butun bu cihazlarin sonunda yayginlastirilacak olan “bilgisayar okur-yazarligi” ve kurulacak yeni sebekelerle ulasilabilen bu yeni dunya, Amerikan toplumunun dar gelirli kesimlerinde yoksulluktan kaynaklanan kuflenmisligi giderebilecek, kirsal kesimlerde gorulen modern hayattan soyutlanmisligi ve metropol kentlerdeki sosyal curumeyi giderek ortadan kaldirabilecektir. Elbette hersey gulluk gulistanlik olmayacaktir, ancak yasanilan sorunlarin daha da icinden cikilmaz boyutlara ulasmasini engellemek icin yeni teknoloji ile cozum yollari uretebilmek onem arzetmektedir. (Time dergisinden aktaran Yeni Safak, 20.05.1995:2). Egitim surecinin yeni caga uyumu cercevesinde, “ABD Devlet Baskani Clinton, ilkokullardan baslamak uzere butun okullarin Internet’e baglanmasini sart kosmaktadir. Boylece cocuklar kucuk yaslardan itibaren dunyanin butun bilgi bankalarina ulasmis olacaktir. Ozel sirketlerle promosyon anlasmasi yapan Clinton, en yeni sistemlerin egitim sistemine girmesini saglamistir.” (Barlas, 1995:17). Internet kullanimi ogrencilere sunlari saglamaktadir: “Arastirmalarda yerel kutuphanelerden baska diger kaynaklardan yararlanmak, dunyadaki gelisen olaylardan haberdar olmak, birlikte calisarak ogrenmenin hazzi, gercek dunya problemlerini bilmek, kisisel merak ve hobiler” (Rothenberg, 1994:285-286). Internet bir yandan yepyeni dunyalar ve bilgi denizi sunarken diger yandan da ozellikle cocuklar ve gencleri zararli enformasyonlardan koruma problemi ortaya cikmaktadir.(Bayhan,1995a). Ayrica, serbest zamanlarinin cogunu bilgisayar basinda geciren, ozellikle cocuklar ve gencler, sosyal hayattan kopma ve soyutlanma tehlikesiyle karsi karsiya gelmektedirler. Enformasyon toplumunda iletisim ve bilgi-islem teknikleri ile enformasyon sektorunde calisanlar icin, calisma hayati ev merkezli hale gelebilecektir. Ev merkezli bir hayat, sosyal iliskileri de etkileyecektir. Televizyonun toplum hayatina getirdigi etki cercevesinde, elektronik iletisimin sosyal ve kulturel iletisimin yerini almasi “toplumun mutlak atomlasmasi”na yol acabilecektir. Televizyon ve bilgisayar baglantilariyla insan, gercek dunyayla etkilesime girememekte, sadece gercekligin yerine onun goruntusunu, imajini, bir bakima suretini ikame etmektedir. (Bayhan, 1992:201-203). Dolayisiyla, yapay bir hayal dunyasinda yasayan insanin, topluma yabancilasmasi tehlikesi artabilecektir. (Bayhan, 1995:130). Internet’in evrimi ayrica su problemleri icermektedir. Simdiki durumda, farkli yerel aglar arasinda trafigi surdurmenin omurgasini saglamak icin birkac sirket rekabet etmektedir. Eger, uluslararasi baglanti standartlari gelistirilirse rekabet gelisecek, bagimsiz aglar arasinda enformasyonun nakledilmesi kolay ve ucuz olacaktir. Ancak, teknik ve ekonomik faktorler uluslararasi baglantiyi zorlastirirsa, o zaman cok yonlu aglar arasinda veri aktarimi pahali ve oldukca geri kalacaktir. Bu alanda, en genis ihtiyaci karsilayanlar pazarda tekellesebilirler. (Varian, 1995:200). Bu durum tek boyutluluk ve tekduzelik olusturma tehlikesi tasimaktadir. Enformasyon toplumunda yeni bir epistemolojiden de sozedilebilir. Bu anlamda 20. yuzyilda bilimsel bilginin cok hizli gelismesi ve birikmesi sonucunda, neyi bilip neyi bilmedigimizi, hangi bilginin dogru hangi bilginin ise yanlis oldugunu bilemez duruma geldik. Dolayisiyla, bir “bilgi kirlenmesi” icerisindeyiz. Enformasyon toplumunda, bilgisayarin islevi ile bilgilerin dokumantasyonu, islenmesi, siniflandirilmasi ve aninda erisilmesi sonucunda “Amerika’yi yeniden kesfetmeden” yeni bilgilere ulasabilecegiz. Dolayisiyla, enformasyon toplumunda bilginin kirlenmesi, pur-elektronize iletisim ve bilgisayarlasma ile onlenebilecektir. Ancak, enformasyon toplumu olmaya hazirlanan ulkelerin sorunu; bilgisayarlarla uretilen her bilginin bilimsel ve guvenilir olup-olmamasi konusudur. Bu baglamda, bu bilgileri denetleyebilecek bilim adamlarinin yetkilerinin ve etkinliklerinin ne olacagi onem arzetmektedir. Yine, bilgilerin hepsine ulasilabilinecek midir? Yoksa, gelismis ulkelerin gudumlu ve tek boyutlu bilgi bombardimanina mi bagli kalinacaktir ? Sadece bilgisayar sahibi olmak sorunu cozememektedir, onemli olan bilgisayari verimli kullanabilmektir. Gelismekte olan ulkeler, egitilmis insan gucu yetistirmeden, sadece bilgisayar ithal ederlerse, surekli gelisen ve degisen bilgisayar pazarinda, gelismis ulkelerin eski teknolojili bilgisayarlarinin coplugu olma tehlikesiyle karsilasabilirler. Onemli olan teknolojiye yetkin olarak hâkim olabilecek ve teknolojiyi verimli kullanacak yetismis insan unsurudur. Bu anlamda, enformasyon toplumunda, bilimsel ve teknik donanimli bireyleri yetistiren, universite ve arastirma kurumlarinin onemli fonksiyonlari vardir. Bu baglamda, Universite, bir yandan gencleri toplumun ihtiyaci oraninda yetkin olarak yetistirirken, diger taraftan bilimsel ve teknolojik bilgi uretme islevini de tasimaktadir. Dolayisiyla, universite-sanayi islerligi ile Arastirma-Gelistirme (Ar-Ge) faaliyetinin onemli bolumunu ustlenen universiteler, enformasyon toplumunun dinamik kurumlarindan birisini olusturur. Enformasyon toplumu olarak nitelendirilen gelismis ulkelerde, yuksekogretimde okullasma orani ve hizmet sektorunde calisanlarin toplam nufusa orani \% 50 ve daha fazladir. Bu orani tam olarak saglayan A.B.D. ve Kanada’dir. Bu ulkeleri, sozu edilen niceliksel oranlara yakin verilerle; Japonya, Fransa ve Almanya izlemektedir. Bu ulkelerde kisi basina dusen GSMH 20.000 Dolar ve uzerindedir. Henuz sanayilesmekte olan ulke konumundaki durumuyla, Turkiye’de bu niceliksel oranlar cok dusuk kalmaktadir. Turkiye’de 1994 verilerine gore Yuksekogretimde brut okullasma orani \% 17.3; Hizmet sektorunde calisanlarin toplam nufusa orani, \% 30.8 ve kisi basina dusen GSMH 2192 Dolar’dir. Bu gerceklik, Turkiye’nin cagi yakalamasinin uzun bir sureci gerektirecegini gostermektedir. Sanayi devrimini 150 yil geriden izleyen Turkiye’nin bilimsel-teknolojik ve kulturel gecikmesi ile enformasyon cagina ve enformasyon toplumuna erisebilmesi icin; kisir politik cikar kavgalarindan kurtulup, gerekli onlemlerin alinarak, rasyonel ve optimal politikalarla sosyal ve kulturel yapi donusumunu gerceklestirmesi gerekmektedir. (Bayhan,1995:251). Bu degisim ve donusum enformasyon teknolojisi alt yapisinin ve ozellikle Internet’in topluma yuyginlastirilmasi ve herseyden once egitim sisteminin enformasyon caginin gereklerine gore yeniden yapilandirilmasi oncelikle “olmasi gereken”i ifade etmektedir.Sonuc ve Bazi Oneriler Enformasyon toplumu yapilanmasi surecinde, artik dunya ulkeleri enformasyon zengini ve enformasyon yoksulu olarak siniflandirilmaktadir. Bu baglamda, hem enformasyon ureten, hem enformasyonu kullanabilen, hem de enformasyonu degerlendirebilen ulkeler dunya duzleminde iyi bir konuma geleceklerdir. Bunun icin de, elestirel bir zihniyet kazanmis, enformasyon teknolojilerini verimli kullanabilen kusaklarin yetistirilmesi egitim kurumuuna dusmektedir.(Bayhan, 1995a). Cagi yakalamak icin, tum sosyal kurumlarin enformatik teknoloji aglari ile donatilmasi gerekmektedir. Enformasyonun sinir tanimadigi “Enformasyon Cagi”nda global bir kultur olusmaktadir. Ancak, Kiray’in soylemiyle; globallesme, “esitlenme” degildir.(Kiray, 1995:11). Dolayisiyla, enformasyon teknolojilerini ve enformasyon kaynagini elinde bulunduranlarin diger kulturler uzerinde hakimiyeti, etkinligi ve belirleyiciligi her zaman surecektir. Internet, bir yandan globallesme yaratirken ayni zamanda bireysel girisimi de motive etmektedir. Karsilikli iletisim ve etkilesimde, bireylerin kendi kulturunu ve zihinsel aktivitelerini Internet vasitasiyla aktarmalari yani, yerel kulturulerini global kulture katabilmeleri onem arzetmektedir. Internet demokratik bir ortam saglamaktadir. Demokratik ortam da katilimla bir anlam kazanir. Enformatik katilim icin de yeni enformasyon teknolojilerini etkin kullanabilmek gereklidir. Enformasyon toplumu ethikinde bilgisayar aglari vasitasiyla her zaman her yere ulasabilme, “ozel hayatin gizliligi” problemini beraberinde getirmektedir. Dolayisiyla, enformasyonun guvenligini saglamak onemli temel meselelerden birisini olusturmaktadir. Teknolojinin insanin yarattigi bir arac olmasi baglaminda, daha yasanilir ve mutlu dunyalar kurmak insanin elindedir. Ancak, insan ozne iken nesne durumuna duserse paradoksal bicimde yabancilasmaktadir. Baudrillard’in soylemiyle, “video, televizyon, bilgisayar, Minitel (Fransa’da bilgisayar araciligiyla evlere kadar uzanan iletisim agi); bunlar kontakt lensler gibi, bedene, âdeta genetik parcasi olacak kadar entegre olmus seffaf protezlerdir. Bilgisayar agi ve ekranlarla, gonullu olsun ya da olmasin tum iliskilerimiz ayni niteliktedir: Kolelestirilmis bir yapinin, entegre bir devrenin iliskisidir. Burada insan ya da makine olma niteligine iliskin karar verilemez”. Bu anlamda Baudrillard, insan aklinin ve dusunme eyleminin sanal makinelerle ikame edilmesi sonucu insanin; ne ozne ne nesne, ne ozgur ne yabancilasmis, ne o ne bu; birbirinin yerine gecmenin verdigi hayranlik icinde ayninin ve ozdesligin yapay cennetine gectigini ifade etmektedir. (Baudrillard, 1995:57-58). Dolayisiyla hersey insan icindir. Teknolojiyi kullanan, elestirel bilince sahip yetkin ve yeterli yetismis insan unsuru olmadan salt teknoloji tek basina hicbir anlam ifade etmez. BIBLIYOGRAFYA- Avci, Nabi: Kitle kulturu Enformatik Cehalet, Ankara 1990.- Barlas, Canan: “Clinton’in Egitim Devrimi”, Milliyet Gazetesi, 27 Eylul 1995.- Bayhan, Vehbi: Enformasyon Toplumunda Kultur 21. Yuzyila Girerken Kulturel Donusumlerin Bazi Belirtileri, (Yayinlanmamis Bilim Uzmanligi Tezi) Malatya 1992.- Bayhan, Vehbi: “Enformatik Kultur” Dunya’da ve Turkiye’de Guncel Sosyolojik Gelismeler. (I.Ulusal Sosyoloji Kongresi 3-5 Kasim 1993 Izmir), Sosyoloji Dernegi Yayinlari-Ioylelikle bir anlamda da dunya kuculmektedir. Globallesme ile dunya insanlarinin ortak degerler etrafinda birbirlerine yaklasmasi sureci hizlanmaktadir. (Erdogan, 1990: 82). Enformasyon ulusal sinir tanimadigina gore, yeni “uluslarasiri” insan topluluklari da yaratacak ve bunlar birbirlerinin yuzunu bile gormeden, iletisim halinde olduklari icin, paylasma duygusunu yasayacaklardir. (Drucker, 1993:263). Dolayisiyla, McLuhan’in soylemiyle dunyamiz “Global Koy”e donusmektedir. Bilgisayar aglari ve multi-medya teknolojileri, bir yanda globallesme sureci olustururken diger yanda kulturel gorelilige yol acmaktadir. (Erturk, 1994:448) Naisbitt’in ifadesiyle, “global paradoks sureci cercevesinde evrensellestikce daha kabilesel davranmaktayiz. (Naisbitt, 1994:15) Bu anlamda, insanlar ne sadece tek boyutlu, standart ve tekduze kulturun uyesi olmali; ne de kendi icine kapali kabilelerde yasamalidir. Asil onemli olan, kendi yerel kulturunu global kulture katma ugrasinda urun verebilen, yani yerel ile global kulturu bagdastiran bireyler yetistirmek temel oncelik olmalidir. Bunu saglamak da egitim kurumunun yeniden yapilanmasindan gecmektedir. Enformasyon teknolojileri vasitasiyla, kendi ilgi ve kultur cerceveleri baglaminda “enformatik cemaatler” olusurken, bu cemaatler butuncul dunya kulturu ile etkilesim icinde yasamaktadirlar. (Bayhan, 1995a:14). Insanlar arasinda enformatik paylasim ve etilesimin “simdilik” temel araci olacak gibi gorunen Internet’in hayat alanlarindai etkisi ve islevselligi onem arzetmektedir. Bilgi alis-verisine ve karsilikli etilesime olanak saglayan Internet, globallesmenin somut bir ornegidir. Bu baglamda, McLuhan’in iletisim araclariyla dunyanin “global bir koy”e donusecegi ongorusu onem kazanmaktadir. Ancak bu globallII, Ankara 1994.- Bayhan, Vehbi: Universite Gencliginde Anomi ve Yabancilasma-Inonu Universitesi Uygulamasi,(Yayinlanmamis Doktora Tezi), Malatya 1995.- Bayhan, Vehbi: “Enformasyon Toplumunda Egitim”, (Bildiri) IV. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, 1-3 Kasim 1995, ODTU- Ankara.- Dicleli, Zulfu: “Yeni Bir Sosyal ve Politik Hak”, Pazar Postasi, 5 Agustos 1995, Sayi:85.- Drucker, Peter F.: Yeni Gercekler,(Cev:B.Karanakci), Turkiye Is Bankasi Kultur Yay., Ankara 1993.- Dura, Cihan: Bilgi Toplumu, Kultur Bakanligi Yay., Ankara 1990.- Erturk, Yakin: “Evrenselcilikten Gorelilige: Geri Kalmisligin Yeni Tuzagi”, Dunya’da ve Turkiye’de Guncel Sosyolojik Gelismeler. (I.Ulusal Sosyoloji Kongresi 3-5 Kasim 1993 Izmir), Sosyoloji Dernegi Yayinlari-III, Ankara 1994.- Kiray, Mubeccel: “Globallesme Esitlenme Degildir...”, Turk Henkel Dergisi, Sayi: 129, Ekim 1995, Istanbul.- Naisbitt, John: Global Paradoks. Buyuyen Dunya Ekonomisinin Guclenen Kucuk Oyunculari, (Cev: Sinem Gul), Genclik Yayinlari, Istanbul 1994.- Poloma, Margaret: Contemporary Sociological Theory, New York 1979.- Rothenberg, Diannie: “Information Technology in Education”, Annual Review of Informatin Science and Technology (ARIST) Volume 29, New Jersey 1994.- Schement J.R., Lievrouw L.: Competing Visions, Complex Realities: Social Aspects of Informatin Society, New Jersey 1987.- Toffler, Alvin: Gelecek Korkusu Sok, (Cev: S.Sargut), Altin Kitaplar, Istanbul 1981.- Toffler, Alvin ve Heidi: Yeni Bir Uygarlik Yaratmak. Ucuncu Dalganin Politikasi (Cev: Zulfu Dicleli), Turk Henkel Dergisi Yay.:3, Istanbul 1995.- Ugur, Aydin: Iletisim Alaninda Gelismeler. Yeni Iletisim Teknolojilerinin Toplumsal ve Siyasal Etkileri. (Yayinlanmamis Doktora Tezi), Ankara 1986.- Varian, Hal R.: “The Information Economy”, Scientific American, September 1995.- Yeni Safak: “Iletisim Devrimi’nde Yeni Boyutlar-Elektronik Kultur”, 20 Mayis 1995. ¤‚.¥ÆA- Akgul, Mustafa: Internet: Bilgiye Erisimin Yeni Arac ve Olanaklari, Bilkent Unv., Ankara 1995.- Baudrillard, Jean: Kotulugun Seffafligi. Asiri Fenomenler Uzerine Bir Deneme, (Cev: E.Abora- I.Erguden), Ayrinti Yay., Istanbul 1995.PAGE PAGE 1 nda global bir kultur 88dilik” temel araci olacak k2 1995a.Pazar Postasi, 5 Agustos 1995, - Erdogan, Mustafa: “Bilgi Cagi’nda Yasam