Mustafa Akgül
Sayın bakanım, sayın
milletvekilleri, sayın basın mensupları, değerli konuklar, ve netdaşlarım
Sekizinci Türkiye'de Internet Konferansı'na hoşgeldiniz.
Bu konferans dizisi Türkiye
internet camiasını bir araya getirmek ve sorunlara çözüm aramak fikriyle
başladı. Türkiye İnternetinin ortak akıl arama platformu olma çabası ve hedefi
devam ediyor. Bunun yanında bilgi ve tecrübe paylaşımı, öğrenme ortamı, tanışma
ve kaynaşma ortamı gibi içe dönük amaçların yanında; toplumun gündemine
İnterneti yerleştirmek, onun Türkiye için sunduğu olanakları ve sorunlarını
tartışmak amaçlarını da taşıyor.
Kasım 1995'te henüz Türkiye
İnterneti 2.5 yaşında iken başlıyan inet-tr konferansları Türkiye İnternetinin
önemli kilometre taşlarını da içinde taşıdı. Sırasıyla Bilkent, Yeditepe, İTU,
Ankara Ü. Ve Bogaziçi Ü.'nin kurumsal sahipliğinde yapılan bu konferans dizisi
şimdi ise Askeri Müze'de ve İnternet Teknolojileri Derneği kurumsal
sahipliğinde yapılıyor. Ama, biz bu konferansla, tüm sektörün temsil edildiği,
yani STK'ların, özel sektörün, üniversitelerin birer ortak olduğu, tüm sektörün
nabzını tutmaya çalışan bir modeli hayata geçirmeye çalışıyoruz.
Bu günden itibaren üç gün sürecek
olan inet-tr'02 de altı paralel salonda toplam 87 oturum var. 38 bildiri
oturumunda 108 bildiri, 9 oturumda 20 teknoloji sunumu, 20 eğitim semineri, 17
panel/çalışma grubu ve 3 davetli oturum var. Konferansa talep her yıl artmakta.
Bu yıl bir gündeki oturum sayısını 4'den 5'e çıkardık, ona rağmen bazı bildiri
ve eğitim semineri taleplerini karşılayamadık. Bazı bildiriler elektronik
poster olarak sunulmakta.
Başta etkinlik sponsorumuz Türk
Telekom; ana sponsorlarımız Alcatel, Aycell, Cisco Systems, Ericsson , Siemens,
Sun Microsystems , destekleyen firmalar Garanti Bankası, Intel, Meteksan Net,
Microsoft, Şekerbank ve Türk Nokta Net 'e, hizmet sponsorlarımız ComputerWorld,
IT Business, PCWorld, Radikal, radyo 92.3 , Rota ve turk.internet.com'a ve
Bilkom'a, ve destek veren STK'ları olarak BMD, LKD, TBD, TBV, TESID, TID, TKD,
TÜBİSAD, TürkMIA, Tüted, TZV, ÜNAK'a Yürütme Kurulu olarak teşekkürlerimizi
iletiriz. Bu sene konferansın bir parçası olarak Siber Savaş Oyunlarını
yapıyoruz. Konferans merkezinde uzmanlar yeteneklerini gösterecekler. Bilgi ve
Sistem güvenliğini öne çıkaracak bu etkinliğe desteklerinden dolayı Symantec,
Computer Associates ve Infonet firmalarına, TBD, LKD ve Dikey8'e ayrıca teşekkür ederiz.
Bizler, bu konferansı
düzenleyen kişiler olarak Internet'i nasıl algılıyoruz?
Bizler, internet
teknolojilerinin, sanayi devriminden önemli bir gelişmeyi temsil ettiği ve
yaşamın tüm boyutlarını köklü olarak değiştirdiğini, ve bu değişim ekonominin
yapısı, ülkenin rekabet gücü, insan gücü gereksinimi profili, mesleklerin
yapısı üzerinde köklü değişiklikler başlattığını düşünüyoruz.
Birey üretici ve tüketici olarak
öne çıkmaya, kol emeğinin yerini üretilen katma değer ve önem açısından
beyinsel emek almaya başlamıştır. Bilgi, bilim, teknoloji, Ar-Ge, entellektüel
emek öne çıkmaya başlamış ve bir üretim faktörü olarak yerini almıştır.
Bu değişim ile bilim, enformasyon
ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler sarmal bir şekilde birbirini
tetiklemektedir. Internet, bu değişimin taşıyıcısı, hazırlayıcısı,
geliştiricisi ve yeni olusmakta olan toplum biçiminin ön modelidir. Bizler,
Interneti Türk toplumunun, bu yeni toplum biçimine, bilim, bilgi ve entellektül
emeğe dayalı, adına Bilgi Toplumu demeye çalıştığımız bu toplum biçimine
götürecek bir katalizör, bir taşıyıcı, fırsat yaratıcısı olarak görüyoruz. Bu
toplumun matbaa ve sanayi devrimini kaçırdığı gibi İnternetin temsil ettiği
devrimi kaçırmaması için tüm gücümüzle bu toplumu uyarmaya, ikna etmeye,
harekete geçirmek için çırpınmamız bizim bunu bir yurttaşlık ödevi, bir aydın
sorumluğu ve öğretim üyeliğinin görev tanımı içinde algılamamızdandır. Biz
İnterneti, bu toplumu birleştirecek, demokrasiyi güçlendirecek, siyaseti geniş
kitlelere yayacak, toplumun yeniden yapılanması ve dünya ile bütünleşmesinde
önemli rol oynayacak bir ortam ve mekanizmalar topluluğu olarak görüyoruz.
İnternet ve bilişim sektörünü
sadece kendi başına önemli değil, diğer tüm sektörler, tüm kesimler ve yaşamın
boyutu için hayati önemdedir. Dünya ile rekabet etmek , demokrasisini
geliştirmek isteyen bir Türkiye'nin İnternet'de geri kalmak gibi bir lüksü
yoktur.
Dünya ne durumda, nereye
gidiyor? Türkiye Ne Durumda?
Dünya'da ciddi bir sayısal
bölünme yaşanmakta. Gelişmiş ülkelerde intenet yaşamın önemli bir parçası
haline gelmiş, ekonomi, yönetim, eğitim, sağlık gibi pek çok boyut bilişim
teknolojilerine kaymış, bunun sonucunda verimlilikte önemli gelişmeler
gözlenmiştir. Bu teknolojilerde öne çıkan ülkeler; İsrail, İrlanda, Hindistan
ve Çin sıçrama yapmıştır, yapmak üzeredir.
Bu teknolojilerin stratejik
önemini kavramış ülkeler; AB'den ABD'ye, Singapur’dan Kore'ye, Macaristan'dan
Romanya’ya çok geniş bir yelpazede, bir seferberlik ruhuyla, ulusal
politikalar, örgütlenme ve eylem planları ile ülkelerini bu teknolojilerle
donatıp, ekonomilerine rekabet yeteneği kazandırmanın mekanizmalarını
kurmaktadır.
Ülkemizi, Avrupa Birliği'nin
nereye gittiği daha çok ilgilendirmektedir. Süregiden bu devrimsel değişime tüm
Avrupa'yı hazırlama, Avrupa'yı en dinamik ekonomi haline getirmek, ve internet
kullanımında ABD'yi yakalamak amaçlarıyla, 1999 aralığında E-Avrupa girişimi
Avrupa Birliği'nde en üst siyasal organ tarafından başlatılmıştır. Ana sloganı
"her bireyi, evi, okulu, işyerini ve devlet dairesini Internete
taşımak" olan E-Avrupa girişimi, 10 somut başlığı 3 ana grupta toplamıştır:
Bunlar, 1- Kolay, ucuz, güvenilir Internet, 2- Insan kaynağına yatırım, 3-
Internet kullanımını teşviktir. E-Avrupa+ özetle, E-Avrupa hedeflerinin 2003
sonunda erişilmek üzere Türkiye de dahil, aday ülkelere genişletilmiş halidir.
Bu bağlamda E-Türkiye kavramını bu devrimsel gelişmenin ışığında Türkiye'nin
yeniden yapılanması olarak, e-devleti ise, devletin yeniden yapılanması olarak
tanımlamak istiyorum. Türkiye İnterneti eşit olmıyan bir şekilde, kafası gözü
yarılarak, plan ve programsız bir şekilde gelişmektedir. KamuNet, İnternet
Kurulu, ETK, E-türkiye, TUENA , BBTG, Bilişim Şurası gibi oluşumların var
olması bu gerçeği maalesef değiştirmiyor. Temel eksiklik olarak kalın
cizgileriyle şunları söyliyebiliriz:
1. Toplumun gündemine giremek ve yeterli siyasal sahiplenme olmayışı,
2. Ulusal boyutta örgütlenme, ve koordinasyon, toplumsal denetim için katılımcı
saydam mekanizmalar yeterli değil,
3. İlkeler, öncelikleri belirliyen, takvime bağlı bir eylem planı yoktur.
Sadece her biri kendi başına bağımsızca gelişen, toplumsal denetim ve
koordinasyon mekanizmaları olmayan kamu proleri var.
4. Rekabet ortamı yetersizdir : Türkiye özelleştirme tartışmaları arasında
Telekom sektörünün rekabete açılması ve Türk Telekom'un rekabete hazır hale
gelmesini gözden kaçırmıştır, buna bağlı olarak Internet altyapı problemleri
doğmuştur.
5. Ciddi bir eğitim problemi ve buna bağlı olarak gerçekten yetişmiş, diplomalı
değil, insan gücü açığı vardır.
Acil Eylem Planı
Kanımca en önemli eksiğimiz
siyasal sahiplenme ve katılımcı, saydam mekanizmalardır. Tüm bilişim ve
internet sektörü olarak da ortak akıl ve eylem birliğine girmeli, siyasal,
bürokratikve akademik kadroları acil eylem planına zorlamalıyız. Şu anda
hükümet ve ana muhalefet bu amaçları desteklediklerini beyan etmiş durumdalar.
Bu hedefleri el birligi ile takip etmek zorundayız.
1. Bilişim ve İnternet için hükümet içinde bir siyasal sahip ve sorumlu
belirlenmelidir.
2. Kamu içinde en az müsteşarlık düzeyinde Bilişim, internet ve e-Türkiye'ye
sahip çıkacak bir birim. Ve içinde iş yapabilecek, teknoloji bilen insanlar
3. Kamu, özel sector, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve meslek
örgütlerinin katılımı ile sürekli çalışan, düzgün sekreteryası olan, para
harcayabilen çeşitli mekanizmalar.
4. TBMM'de Bilişim komisyonu.
5. Tüm bunların katılımı ile periodik olarak toplanan, saydam çalışan toplumsal
denetim mekanizmaları. Buna kamu projelerini gözden geçiren KamuNet konferansı
gibi yapıları da eklemek gerekir.
Bunları hayata geçirebilirsek, bu
mekanizmalardan yapılması gereken asıl işler ortaya çıkar, ve yapılmasının
önündeki engelleri kaldırma sansımız olur diye düşünüyorum. Rekabetci ortamın
sağlanması, internet kültürünün yayılması, sayısal uçurumun önlenmesi,
okulların internete taşınması, hukukcuların internetle tanıştırılması, hukuki
altyapı projelerini gündeme getirir; esnek, sürekli gözden geçen eylem planını
yapar ve hayata geçirebiliriz. Acil eylem planını başarabilirsek, nisan 2003'te
Türkiye İnternetin 10. yaşgününde bir bilişim ve internet seferberliğini
başlatabiliriz.
Konfernasın hepimizin ortak
çabası ile tüm katılımcılara ve ülkemize yararlı, ortak hayalimiz olan
e-türkiye için önemli bir ivme sağlamasıın diliyoruz. Gelin elbirliği ile
Türkiye'yi İnternete Taşıyalım!
Inet-tr'02 Yürütme Kurulu adına
Mustafa Akgül