inet-tr 2002 [Turkiye Internet Konferanslari]

 

Inet-tr'02 Acılış Konuşması

Mustafa Akgül

Sayın bakanım, sayın milletvekilleri, sayın basın mensupları, değerli konuklar, ve netdaşlarım Sekizinci Türkiye'de Internet Konferansı'na hoşgeldiniz.

Bu konferans dizisi Türkiye internet camiasını bir araya getirmek ve sorunlara çözüm aramak fikriyle başladı. Türkiye İnternetinin ortak akıl arama platformu olma çabası ve hedefi devam ediyor. Bunun yanında bilgi ve tecrübe paylaşımı, öğrenme ortamı, tanışma ve kaynaşma ortamı gibi içe dönük amaçların yanında; toplumun gündemine İnterneti yerleştirmek, onun Türkiye için sunduğu olanakları ve sorunlarını tartışmak amaçlarını da taşıyor.

Kasım 1995'te henüz Türkiye İnterneti 2.5 yaşında iken başlıyan inet-tr konferansları Türkiye İnternetinin önemli kilometre taşlarını da içinde taşıdı. Sırasıyla Bilkent, Yeditepe, İTU, Ankara Ü. Ve Bogaziçi Ü.'nin kurumsal sahipliğinde yapılan bu konferans dizisi şimdi ise Askeri Müze'de ve İnternet Teknolojileri Derneği kurumsal sahipliğinde yapılıyor. Ama, biz bu konferansla, tüm sektörün temsil edildiği, yani STK'ların, özel sektörün, üniversitelerin birer ortak olduğu, tüm sektörün nabzını tutmaya çalışan bir modeli hayata geçirmeye çalışıyoruz.

Bu günden itibaren üç gün sürecek olan inet-tr'02 de altı paralel salonda toplam 87 oturum var. 38 bildiri oturumunda 108 bildiri, 9 oturumda 20 teknoloji sunumu, 20 eğitim semineri, 17 panel/çalışma grubu ve 3 davetli oturum var. Konferansa talep her yıl artmakta. Bu yıl bir gündeki oturum sayısını 4'den 5'e çıkardık, ona rağmen bazı bildiri ve eğitim semineri taleplerini karşılayamadık. Bazı bildiriler elektronik poster olarak sunulmakta.

Başta etkinlik sponsorumuz Türk Telekom; ana sponsorlarımız Alcatel, Aycell, Cisco Systems, Ericsson , Siemens, Sun Microsystems , destekleyen firmalar Garanti Bankası, Intel, Meteksan Net, Microsoft, Şekerbank ve Türk Nokta Net 'e, hizmet sponsorlarımız ComputerWorld, IT Business, PCWorld, Radikal, radyo 92.3 , Rota ve turk.internet.com'a ve Bilkom'a, ve destek veren STK'ları olarak BMD, LKD, TBD, TBV, TESID, TID, TKD, TÜBİSAD, TürkMIA, Tüted, TZV, ÜNAK'a Yürütme Kurulu olarak teşekkürlerimizi iletiriz. Bu sene konferansın bir parçası olarak Siber Savaş Oyunlarını yapıyoruz. Konferans merkezinde uzmanlar yeteneklerini gösterecekler. Bilgi ve Sistem güvenliğini öne çıkaracak bu etkinliğe desteklerinden dolayı Symantec, Computer Associates ve Infonet firmalarına, TBD, LKD ve Dikey8'e ayrıca teşekkür ederiz.

Bizler, bu konferansı düzenleyen kişiler olarak Internet'i nasıl algılıyoruz?

Bizler, internet teknolojilerinin, sanayi devriminden önemli bir gelişmeyi temsil ettiği ve yaşamın tüm boyutlarını köklü olarak değiştirdiğini, ve bu değişim ekonominin yapısı, ülkenin rekabet gücü, insan gücü gereksinimi profili, mesleklerin yapısı üzerinde köklü değişiklikler başlattığını düşünüyoruz.

Birey üretici ve tüketici olarak öne çıkmaya, kol emeğinin yerini üretilen katma değer ve önem açısından beyinsel emek almaya başlamıştır. Bilgi, bilim, teknoloji, Ar-Ge, entellektüel emek öne çıkmaya başlamış ve bir üretim faktörü olarak yerini almıştır.

Bu değişim ile bilim, enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler sarmal bir şekilde birbirini tetiklemektedir. Internet, bu değişimin taşıyıcısı, hazırlayıcısı, geliştiricisi ve yeni olusmakta olan toplum biçiminin ön modelidir. Bizler, Interneti Türk toplumunun, bu yeni toplum biçimine, bilim, bilgi ve entellektül emeğe dayalı, adına Bilgi Toplumu demeye çalıştığımız bu toplum biçimine götürecek bir katalizör, bir taşıyıcı, fırsat yaratıcısı olarak görüyoruz. Bu toplumun matbaa ve sanayi devrimini kaçırdığı gibi İnternetin temsil ettiği devrimi kaçırmaması için tüm gücümüzle bu toplumu uyarmaya, ikna etmeye, harekete geçirmek için çırpınmamız bizim bunu bir yurttaşlık ödevi, bir aydın sorumluğu ve öğretim üyeliğinin görev tanımı içinde algılamamızdandır. Biz İnterneti, bu toplumu birleştirecek, demokrasiyi güçlendirecek, siyaseti geniş kitlelere yayacak, toplumun yeniden yapılanması ve dünya ile bütünleşmesinde önemli rol oynayacak bir ortam ve mekanizmalar topluluğu olarak görüyoruz.

İnternet ve bilişim sektörünü sadece kendi başına önemli değil, diğer tüm sektörler, tüm kesimler ve yaşamın boyutu için hayati önemdedir. Dünya ile rekabet etmek , demokrasisini geliştirmek isteyen bir Türkiye'nin İnternet'de geri kalmak gibi bir lüksü yoktur.

Dünya ne durumda, nereye gidiyor? Türkiye Ne Durumda?

Dünya'da ciddi bir sayısal bölünme yaşanmakta. Gelişmiş ülkelerde intenet yaşamın önemli bir parçası haline gelmiş, ekonomi, yönetim, eğitim, sağlık gibi pek çok boyut bilişim teknolojilerine kaymış, bunun sonucunda verimlilikte önemli gelişmeler gözlenmiştir. Bu teknolojilerde öne çıkan ülkeler; İsrail, İrlanda, Hindistan ve Çin sıçrama yapmıştır, yapmak üzeredir.

Bu teknolojilerin stratejik önemini kavramış ülkeler; AB'den ABD'ye, Singapur’dan Kore'ye, Macaristan'dan Romanya’ya çok geniş bir yelpazede, bir seferberlik ruhuyla, ulusal politikalar, örgütlenme ve eylem planları ile ülkelerini bu teknolojilerle donatıp, ekonomilerine rekabet yeteneği kazandırmanın mekanizmalarını kurmaktadır.

Ülkemizi, Avrupa Birliği'nin nereye gittiği daha çok ilgilendirmektedir. Süregiden bu devrimsel değişime tüm Avrupa'yı hazırlama, Avrupa'yı en dinamik ekonomi haline getirmek, ve internet kullanımında ABD'yi yakalamak amaçlarıyla, 1999 aralığında E-Avrupa girişimi Avrupa Birliği'nde en üst siyasal organ tarafından başlatılmıştır. Ana sloganı "her bireyi, evi, okulu, işyerini ve devlet dairesini Internete taşımak" olan E-Avrupa girişimi, 10 somut başlığı 3 ana grupta toplamıştır: Bunlar, 1- Kolay, ucuz, güvenilir Internet, 2- Insan kaynağına yatırım, 3- Internet kullanımını teşviktir. E-Avrupa+ özetle, E-Avrupa hedeflerinin 2003 sonunda erişilmek üzere Türkiye de dahil, aday ülkelere genişletilmiş halidir. Bu bağlamda E-Türkiye kavramını bu devrimsel gelişmenin ışığında Türkiye'nin yeniden yapılanması olarak, e-devleti ise, devletin yeniden yapılanması olarak tanımlamak istiyorum. Türkiye İnterneti eşit olmıyan bir şekilde, kafası gözü yarılarak, plan ve programsız bir şekilde gelişmektedir. KamuNet, İnternet Kurulu, ETK, E-türkiye, TUENA , BBTG, Bilişim Şurası gibi oluşumların var olması bu gerçeği maalesef değiştirmiyor. Temel eksiklik olarak kalın cizgileriyle şunları söyliyebiliriz:

1. Toplumun gündemine giremek ve yeterli siyasal sahiplenme olmayışı,
2. Ulusal boyutta örgütlenme, ve koordinasyon, toplumsal denetim için katılımcı saydam mekanizmalar yeterli değil,
3. İlkeler, öncelikleri belirliyen, takvime bağlı bir eylem planı yoktur. Sadece her biri kendi başına bağımsızca gelişen, toplumsal denetim ve koordinasyon mekanizmaları olmayan kamu proleri var.
4. Rekabet ortamı yetersizdir : Türkiye özelleştirme tartışmaları arasında Telekom sektörünün rekabete açılması ve Türk Telekom'un rekabete hazır hale gelmesini gözden kaçırmıştır, buna bağlı olarak Internet altyapı problemleri doğmuştur.
5. Ciddi bir eğitim problemi ve buna bağlı olarak gerçekten yetişmiş, diplomalı değil, insan gücü açığı vardır.

Acil Eylem Planı

Kanımca en önemli eksiğimiz siyasal sahiplenme ve katılımcı, saydam mekanizmalardır. Tüm bilişim ve internet sektörü olarak da ortak akıl ve eylem birliğine girmeli, siyasal, bürokratikve akademik kadroları acil eylem planına zorlamalıyız. Şu anda hükümet ve ana muhalefet bu amaçları desteklediklerini beyan etmiş durumdalar. Bu hedefleri el birligi ile takip etmek zorundayız.


1. Bilişim ve İnternet için hükümet içinde bir siyasal sahip ve sorumlu belirlenmelidir.
2. Kamu içinde en az müsteşarlık düzeyinde Bilişim, internet ve e-Türkiye'ye sahip çıkacak bir birim. Ve içinde iş yapabilecek, teknoloji bilen insanlar
3. Kamu, özel sector, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve meslek örgütlerinin katılımı ile sürekli çalışan, düzgün sekreteryası olan, para harcayabilen çeşitli mekanizmalar.
4. TBMM'de Bilişim komisyonu.
5. Tüm bunların katılımı ile periodik olarak toplanan, saydam çalışan toplumsal denetim mekanizmaları. Buna kamu projelerini gözden geçiren KamuNet konferansı gibi yapıları da eklemek gerekir.

Bunları hayata geçirebilirsek, bu mekanizmalardan yapılması gereken asıl işler ortaya çıkar, ve yapılmasının önündeki engelleri kaldırma sansımız olur diye düşünüyorum. Rekabetci ortamın sağlanması, internet kültürünün yayılması, sayısal uçurumun önlenmesi, okulların internete taşınması, hukukcuların internetle tanıştırılması, hukuki altyapı projelerini gündeme getirir; esnek, sürekli gözden geçen eylem planını yapar ve hayata geçirebiliriz. Acil eylem planını başarabilirsek, nisan 2003'te Türkiye İnternetin 10. yaşgününde bir bilişim ve internet seferberliğini başlatabiliriz.

Konfernasın hepimizin ortak çabası ile tüm katılımcılara ve ülkemize yararlı, ortak hayalimiz olan e-türkiye için önemli bir ivme sağlamasıın diliyoruz. Gelin elbirliği ile Türkiye'yi İnternete Taşıyalım!

Inet-tr'02 Yürütme Kurulu adına Mustafa Akgül

akgul@bilkent.edu.tr